Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP’de her gelen gideni aratıyor
Yerel seçime 26 gün kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, seçim mitinglerini bugün Sivas’ta sürdürüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Sivas’taki mitinginde bir konuşma gerçekleştiriyor.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Bu şehirden aldığımız ilhamla, ilan ettiğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu mutlaka hayata geçireceğiz. Bu ülkenin en büyük sermayesi insanıdır. Ne zaman bu anlayışı kalbimizde yaşattıysak cihana hükmettik. Ne zaman aramıza ayrılığı soktuysak, her birimiz kendi benlik davamıza kapıldıysak işte o zaman başımıza gelmeyen felaket kalmadı. Cumhuriyetimizin ilk asrında yürütülen kavgaların, yaşanan krizlerin, terörün ülkemize hangi ağır maliyetleri olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Girerken emniyet teşkilatına sordum. Şu anda karşımdaki katılımı öğrendim, 75 bin kişi. İşte Sivas bu.
“BAY KEMAL’İN KENDİNE HAS BİR SİYASET YAPMA USULÜ VARDI”
81 vilayetimizin en ücrasına kadar tüm köylerimizin adeta çehresini değiştirdik. Mesela Sivasımızı modern dünyanın en büyük imkanı olan hızlı trenle buluşturduk mu? Saymaya kalksak saatler sürecek nice reformu ülkemize kazandırdık mı? Ama ne yaptıysak CHP ve muhalefetin standardını yükseltmeyi başaramadık. Zaman içinde söylemler, genel başkanlık koltuğunda outran şahıslar bile değişti. Hiçbir değişim, CHP’nin siyasi tükenmişliğine çare olmadı. Bu partide her gelen gideni aratıyor. Biliyorsunuz devrik genel başkan Bay Kemal ile pek anlaşamazdık… Yürüyen merdivene ters binse de aday olduğu seçimlerde kendine oy veremese de Konya’yı, Çorum’u ayrı birer ülke zannetse de, bizi ve milletimizi pek çok kez güldürmüş olsa da yine de Bay Kemal’in kendine has bir siyaset yapma usulü vardı.
ÖZGÜR ÖZEL’E “BEDELLİ ASKERLİK” TEPKİSİ
CHP’nin yeni genel başkanı ise her açıdan hayal kırıklığı oldu. Projektörler bu kişinin üzerine çevrilince ortaya çıkan utanç verici görüntü sadece CHP’li vatandaşlarımızı değil, bizi de üzdü. Açık söylemek gerekirse bu kadarını biz de beklemiyorduk. Oturduğu koltuğa bu derece yakışmayacağını muhtemelen onu oraya getirenler bile tahmin etmiyordu. Şimdi çıkmış ‘bedelli askerlik yapanlar bize oy vermesin’ demiş. Anlaşılan makamını borçlu olduğu ağa babaları kulağını çekmiş olmalı ki daha sonra kendince bu patavatsızlığını düzeltmeye çalıştı.”